Haber ajansları ve Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de belirttiği gibi bir sayfa yada içerik yüzünden sitenin tamamı değil sadece o sayfası engellenmeli yada girişler bloke edilmeli. Her ne hal ise bizim yargımız budayacağım derken kökten kesiyor. İlgili haber Linki (İHA): http://www.iha.com.tr/iste-twitterin-kapatilmasinin-sebebi-gundem-342265 Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Twitter’daki değerlendirmesi (21 Mart’ta siteye Türkiye’den ulaşım engellendikten sonra atılan bir twit… Yani Cumhurbaşkanımızda sitenin kapalı olmasına aldırış etmeyip yasal yollarla ulaşmış bulunuyor.) Ve Twitleri; Twit: Sosyal medya platformlarının tamamen kapatılması tasvip edilemez. Twit: Ayrıca, daha önce defalarca belirttiğim gibi iletişim teknolojilerinin bugün ulaştığı noktada Twitter gibi bütün dünyada./. Twit: ./. kullanılan platformlara erişimin topyekün engellenmesi teknik olarak zaten mümkün degil. Twit: Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal gibi suç oluşturan hususlar varsa, ancak mahkeme kararıyla sadece ilgili sayfalar kapatılabilir. Twit: Umarım bu uygulama uzun sürmez. Velhasıl biz konumuza dönelim. Dns, IP vesair ayarı falan yapmak hikaye… Eğer ulaşmak istediğiniz siteye ulaşım kapatılmışsa maskeleme yapan browser yani tarayıcılar var. Tarayıcı dediğimiz şey Google Chrome, Opera, Explorer, Safari ve benzeri gibi internete girmemize yarayan programlardır. Bizde bu programların biraz daha geliştirilmiş özellikte olan TOR Browser (Tor Tarayıcıyı) kullanarak istediğimiz kapatılmış siteye ulaşabiliyoruz. Tor Browser İndirmek İçin Tıklayınız… Kurulumu çok basit sadece ileri diyerek kurabilir ve güle güle kullanabilirsiniz. Şunu da unutmayalım ki devletimiz, yargımız kapatma kararı vermiş olabilir fakat bize girmeyeceksiniz diye hiçbir tebliğde bulunmadı. Bu yüzden girmemiz yasak değil sadece siteye Türkiye DNS ve IP adreslerinden ulaşım engellenmiş durumda. Ama başka bir sunucuyu kullanarak çıkış yapılabilir. Bunun için en uygun yöntem Tor Browser gibi maskeleme yapan tarayıcı kullanmaktır. Bir Başka Makalede Görüşmek...
Iconfinder Şaşırmış İslam deyince Haç çıkartıyor…...
İcon bankası tabirinin özdeşleşe bileceği bir site olan iconfinder.com’da “islam” kelimesini aradığınızda çıkan sonuç şaşırtıcı… Bakın Sonuçlarda Neler Var; Arama Sözcüğü: islam Sonuçlar: -Arap Şeyhi – Çarşaflı Kadın (Gözünde Siyah Güneş Gözlüklü) – Cami ve Mescid – Hilal ve Yıldız – Kur’an-ı Kerim – Tesbih şeklinde… Fakat Cami ve Mescid olarak adlandırdığı görselin kubbesinde haç işareti yer alıyor. Yani anlayacağınız bu siteyi kullanan biri Müslüman değil ise gerçekten camiyi böyle sanacak. İconFinder sitesini de bütün dünyada kullanılıyordur ki en büyük icon satıcılarındandır. iconfinder.com’u bu hatayı düzeltmeye davet...
Hutbe Dinlerken Bile “Facebook” Aklından çıkmıyor…...
Bugün Cuma namazında ilginç bir duruma rastladım desem de bir çoğuna göre normal herhalde… Vatandaş Cuma namazı kılmaya camiye gelmiş. Camide o kadar dolu ki ezandan 10 dakika önce gitmeme rağmen geçen haftaki gibi namazı kapının ağzında kılmak durumunda kaldım. Velhasıl asıl konumuza gelelim. Cuma Namazının sünnetini kıldıktan sonra imam hutbe için minbere çıktı. Malum yılbaşının yaklaşması ile vaazlar, hutbeler hep yılbaşı üzerine oluyor. İmam yılbaşında senenin muhasebesini yapın, şu soruları sorun derken, şunu yaptınız mı? bunu böyle ettiniz mi derken, cemaatten biri bir iç çekişle birlikte “nerede…” dedi. aradan iki dakika geçmedi aynı vatandaş elinde akıllı telefonu Facebook’ta paylaşılan fotoğraflarda gezinip, büyütüp küçültüyor arkasındaki cemaatte gözünü telefona dikmiş onu ne yapıyor diye bakıyor. Fark eden bir başkası ise seslice “tövbe, tövbe..” diyor… Hani imam muhasebe yapın diyor ya kime diyor… İçimden epey yorum yapmak geliyor ama neyse nefesimi tuttum ben de ESTAĞFURULLAH...
EGO Yanlış Cebe Girdi...
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin “TÜRKİYE’de İLK” olarak belirttiği “EGO CEPTE” mobil uygulaması hem yanlış cebe giriyor, hemde yanıltıyor… “Nasıl mı?” Yaşadığım, hatta sık yaşadığım durumları sizinle paylaşayım. Ego Yanlış Cebe Girdi! Otobüs durağına giderken yada otobüsü durakta beklerken uygulamayı açıp sorgu yaptığınızda (Özellikle durak favorilere ekli ise) yanınızda yada yakınınızdaki diğer yolcuların favori durakları “Ev, İş, Aşkım Ev, Annem,” gibi etiketleri ile birlikte bi anda sizin favori duraklarınızın yerini alıyor. Bu da benim tabirim ile “Ego Yanlış Cebe Girdi!” oluyor. Yani uygulamanın büyük bir açığı sayılır ki kişilerin özel bilgileri başka bir kişi ile paylaşılmış oluyor. *** EGO Şaşırtmacası! “Durakta Beklemeye Artık Son!” demiş büyükşehir belediyesi, fakat uygulama sapıtınca daha çok beklemek zorunda kalıyoruz, duraklarda tabir yerindeyse ağaç oluyoruz. Bir başka handikap ise; evden otobüse bindiniz Ulus’a gelirken aktarma yapacağınız durağın numarasını girdiniz. Düşüncenizde Ulus’tan otobüs geçmiş ise Sıhhiye yada Kızılay’ı aktarma olarak seçmek için böyle bir yol izliyorsunuz. Velhasıl 3 dakika sonra gelecek otobüse yetişmek için Ulus’ta iniyor ve otobüsü beklemeye başlıyorsunuz. Ego cepte uygulamasında plakası ve servis numarası yazan otobüs geliyor. Fakat “EGO Servise Kapalı” yazıyor. Yani Sıhhiye’ye yada Kızılay’a gitsek belki daha az bekleyeceğiz çünkü aynı yöne giden bir çok Ego otobüsü var ama Ulus’ta tek olunca beklemekten başka çareniz kalmıyor. (Bahsettiğim Hatlar: 268, 530,538… gibi) Öneri: Uygulama ve Otobüs Durumlara daha entegre çalışmalı ve insanların özel etiketleri başkaları ile paylaşılmamalı,...
“TTNET” En Sorunlu NET…...
TTNET Anonim Şirketi, Türk Telekom iştiraki olarak 26 Nisan 2006 tarihinde kurulmuş ve 14 Mayıs 2006 tarihinde ‘İnternet Servis Sağlayıcı Lisansı’ alarak faaliyetlerine başlamış olan ve Türkiye’nin en çok kullanıcı potansiyeline sahip İnternet Servis Sağlayıcısıdır. Bakın Nasıl İnternet Sağlıyor Görelim! Bir “TTNET Yalın İnternet” kullanıcısının yaşayabileceği mağduriyet sizce ne kadar ve nasıl olabilir ki? Bakalım Ne olmuş ne bitmiş? 15 Eylül’de kullanıcı TTNET’in müşteri hizmetlerini arıyor ve aboneliğinin “İPTAL” edilmesini istiyor. Müşteri hizmetlerinden verilen bilgi ise 10 gün içinde TTNET Bayine ıslak imza verilmez ise internet servisinin çalışmaya devam edeceği yönünde oluyor. Ardan günler geçiyor ama müşteri yeniden internetinin aktif olmasını bekliyor. 26 Eylül’de (11 gün sonra) Müşteri hizmetleri ile irtibata geçiyor ve hattının aktif edilmesini istiyor. Aradan yine günler geçiyor. 4 Ekimde yani 19 gün sonra TTNET Müşteri hizmetlerini arıyor siztemde bir problem olduğu belirtilip işlem talep kaydı alınıyor. Fakat aradan geçen zaman sonrasında “Lanet olsun” deyip; 29 Ekim’de üzerinden 44 gün geçen işlemi sorgulamak adına yeniden telefon açıyor ve 4 Ekim’de başvurunuz alınmış, 11 Ekim’de ilgili birime iletilmiş deniliyor. ve 13 Kasım’da İnternet aktif hale geliyor… “10 Günlük” denilen bekleme süresi “59” gün sürüyor. Muhteşem değil mi? “TTNET = Kaplumbağa” İnternet hızlı olabilir, hizmet çok iyi olabilir fakat bir kez dahi olsa aksayan hizmet “HİZMET” değildir. “AKSAYAN HİZMET”tir. ve halen TTNET uyansın, internet gelsin diye bekleniyor… Tüm bu işlemler sırasında hat dolu olduğu için (yani TTNET denilen firma hattı işgal ettiği için) hiç bir internet sağlayıcısından hizmet alınamıyor. Yani “TTNET internetsiz kal”, “benden almıyorsan kimseden hizmet alamazsın” der gibi ne hizmet veriyor nede hattınızı boşaltıp başka bir sağlayıcıdan hizmet almanıza olanak sağlıyor. Yani TTNET düpedüz işgalciliğin alasını yapıyor.. TTNET Müşterisi Olmadan Bir, Hatta Birkaç Kez Daha Düşünün…! — Velhasıl İnternet 60 küsür gün sonra geri açılıyor. Fatura süresi dolmadan kapatılıyor ama gelin birde...
e-Siyaset
Siyasetin insanlarla iletişim sağlayarak yapıldığını, iletişim yollarının her birinin ayrı ayrı kullanıldığını biliyoruz. Radyo, televizyon, afiş, broşür ve gazete araçları sıklıkla kullanılıyordu. Fakat son günlerde hatta 1 yıl içerisinde elektronik ortamlar kullanılmaya başladı. Kimler Yok Ki . . . Siyaset kurumunun en üst seviyesinden en alt seviyesine her bireyi sosyal paylaşım ağlarını kullanıyor. En son aldığım bir basın bildiri elektronik postasında Çevre ve Orman Bakanı Sayın Veysel Eroğlu’nun da Twitter’a katıldığı yönündeydi. Genel seçimlerin yaklaşması iletişimin en kolay ve birebir sağlandığı sosyal paylaşım ağlarına kadar indirgendiğini görüyoruz. Haliyle bizde kalem tutan birey olarak siyasileri yakından takip etme ve vatandaşların sorularına nasıl yanıtlar verildiğini takip etme imkânı buluyoruz. Politikacıların en çok kullandığı Twitter’da Cumhur Başkanı Abdullah Gül’den, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan tutunda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na hatta yeni kurulan HAS Parti’nin Genel Başkanı Numan Kurtulmuş’a kadar bir hemen hemen tüm liderlerin Twit’i var. Ama şüphesiz Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek Twitter’ı en etkin kullananların birinci sırasında yer alır. Çünkü gün aşırı gece yarılarına kadar Kemal Kılıçdaroğlu hakkında “K.K” diye başlayan türlü türlü söylemlerde bulunuyor. Çok derin olmasa da yüzeysel polemiklerle CHP’lilerle karşılıklı atışmalarda bulunuyor. Sanırım bu atışmalar Melih Gökçek’te tiryakilik yaptı. Neyse ki sosyal paylaşımlar siyasetçilerin vatandaşa birebir ulaşmasını sağladı. Fakat bu durum ileride ne gösterir bilinmez, inşallah hayrolur. Yeni Adaylarda Boy Gösteriyor Seçim tarihinin yaklaşmasıyla hiç internetle alakası olmayanlar dahi aday adaylıklarını duyurmak adına sosyal paylaşım ağlarına yavaş yavaş girmeye başladılar, özel mesajlar, bildirimler, iletiler, e-postalar derken siyasette oldu e-siyaset… Haydi, hayırlı olsun. Tüm aday adaylarına başarılar, bakalım e-siyaset yarışında kimler galip...
Son yorumlar