Etiketler
Benzer Yazılar
Paylaş
Emeksiz Ekmek
Her işin bir kolay yolu, bir basit şekli vardır. Emek harcanmadan ulaşılacak kestirmeler vardır. Genelde yorgun, güçsüz, çaresiz olduklarını savunan budala insanların seçtiği yollardandır.
Son günlerde “Emeksiz” yaşam için mücadeleler yoğunlaştı, yoğunlaşmaya devam ediyor. Örnekler o kadar çok ki mesela her gün aynı köşe başında avucunu açıp geçenlere “Allah ne muradın varsa versin” diyerek seslenen ve bizim milletimizin duygularını sömüren, emeksizce ekmeğini kazanan insanlar… Ya bir engeli olduğunu ortaya koyar, yada kucağında minik bir yavru… Asıl engel beynidir böyle insanların. Hayattan habersiz bir bebeği kullanarak yapılan bu davranışın neresi doğru olabilir ki?
Evet, gerçekten başkalarının yardımına ihtiyacı olanlarda var. Ve biz bu insanları ayırt edebilmek için ne kadar çaba göstersek nafile çünkü taklitçiler onlardan daha mağdur görünüyorlar.
Asıl hatalı olan onlar değildir aslında, biziz!
Çünkü kapıdan boş çevirmek adetimiz değildir, bir yardım etmesek, bir ederiz. Bunu gören ve bilen aramızdaki fırsatçılar hemen o “cin fikirlerini” ortaya koyup, kimi zaman numarayla, kimi zaman duygu suistimali ile… Ve artık daha da yüzsüzce hiçbir engeli yok, hiçbir özel durumu yok… Sapa sağlam 30-35 yaşlarında çürük beyinli bir vatandaş eğer kapınıza gelip “İşsizim, ne verirsen Allah razı olsun” diyebiliyorsa gerçekten bitmişiz… Ayrıca; “bugün benim yanımda çalış” denilip belirli bir ücret teklif edildiğinde hiç düşünmeden ret edebiliyorsa insanlığın ruhuna FATİHA…
Peki ya sorumlusu kim?
Çok duygusal davranarak, kapımıza gelenleri boş çeviremeyen bizler mi?
Yoksa iş ortamı sağlayamayan bürokratlar mı?
Yada Türk kültürünü ve adetlerini aşılayamayan ebeveynler mi?
Şüphesiz hepimizin sorumluluğu var fakat bu sorumluluklardan “bana ne” deyip sıyırılanlarda “Emeksiz” yaşamın yolcusu…
Son yorumlar